Haber

Özkoç’tan Soylu’ya: “Görevi kötüye kullanmaktır. Aşağılık ve onursuz bir yaklaşımdır. Çeviköz Bey bu konuda adli işlem başlatmıştır”

CHP Küme Başkan Yardımcısı Engin Özkoç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz’e yönelik sözlerine tepki gösterdi. Özkoç, “Böyle bir suçlama görevi kötüye kullanmaktır. Faik Öztrak’ın açıkladığı gün de ifade ettiği gibi alçakça ve onursuzca bir yaklaşımdır. İçişleri Bakanı görevini kötüye kullanmaktadır. Böyle bir şey kesinlikle yoktur. yokmuş gibi televizyon kanallarında konuşmaya devam ediyor. Çeviköz Bey bu konuda adli işlem başlattı” dedi.

CHP Küme Başkan Yardımcısı Engin Özkoç bugün NTV yayınına katıldı. Özkoç şu değerlendirmelerde bulundu:

“‘KURTAR BİZİ’ DİYORLAR: Millet İttifakı için gelişmeler çok olumlu. Nitekim insanımızın sahadaki nezaketini ve ilgisini büyük bir samimiyet ve içtenlikle karşılıyoruz. Çok değerli gelişmeler yaşanıyor. Gittiğimiz her yerde, düzenlediğimiz mitinglerde; Hem Sayın Genel Başkanlar’a hem de Başkan adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ilgi büyük. Arka sokaklara da bakıyoruz. O mitingin hazırlıklarında arka sokaklarda insanlarla oturup sohbet ediyoruz. ‘Bizi kurtarın’ diyorlar.

İNSANLARIN SORUNU HAYATIN SORUNUDUR: Çünkü şu anda Türkiye’de milyonlarca insan açlığın sonunu yaşıyor. Yoksulluğun sona ermesinden bahsetmiyorum. Açlığın sona ermesinden bahsediyorum. Şu anda taban fiyatla geçinen insanlarımızın tamamı açlık sınırının altında. Bunu biz demiyoruz, Türk-İş söylüyor. Bu yüzden insanların kederi, yaşam sıkıntısı, gelecek kaygısıdır. ‘Çocuğuma nasıl bir gelecek sağlayacağım?’ Günlerini ‘bu akşam masaya ne koyacağım’ diye düşünerek geçiriyorlar. Bizim de derdimiz onların derdine derman olmaktır.

‘SÖZ VERİYORUZ, OYUMUZU VERECEĞİZ’ DİYORLAR: O yüzden gidiyoruz, anlatıyoruz. Türkiye gerçekten ve gerçekten nitelikli insanlar tarafından yönetilirse; vatanını, milletini, vatanını, bayrağını seven insanlar tarafından yönetiliyorsa; Türkiye’nin yeterli zenginliği ve kaynakları var. Türkiye bunu başaracak kadar güçlü. Biz onlara ‘Size söz’ diyoruz. Onlar da bize ‘Size sözüm, oyumuzu size vereceğiz’ diyorlar.

‘ÇOCUKLARIMIZLA ÜÇ BİZ’ DİYORLAR: Seçimleri ilk turda kazanacağımızı düşünüyoruz. Bütün göstergeler buna işaret ediyor. Cumhurbaşkanlığı seçimini kesinlikle ilk turda kazanacağız. Ama mecliste de büyük bir başarı elde edeceğiz. Bu yüzden gittiğimiz yerlerde dip dalgasını görüyoruz. İnsanların çığlıklarını görüyoruz. Bize yaklaşıyorlar; ‘Bizi işimizle, geleceğimizle tehdit ediyorlar’ diyorlar. Bizi çocuklarımızla tehdit ediyorlar, sesimizi çıkaramıyoruz. Ama oyumuzu Millet İttifakına vereceğiz’ diyorlar.

TUREL HEMEN SÜRECİ BAŞLATIR ÜNAL Bey: (İçişleri Bakanı Soylu’nun Çeviköz’e yönelik sözleri) Ünal Bey ile görüştüm. Hızlı bir şekilde hukuki süreci başlatıyor Ünal Bey. Bu konu ile ilgili dava açmaktadır. Bahsettiği kişi; milletvekilimiz, CHP Genel Başkanı Başdanışmanı da bu ülkede büyükelçilik yapmış; Vatanına ve milletine sadık bir insandan bahsediyoruz. Bir İçişleri Bakanı soruşturma konusu değilken, bunu söylemesinin üzerinden bir yıl geçti ve Ünal Çeviköz hakkında savcılığa rastgele bir bildirimde bulunmamasına ve bununla ilgili tutanak tutmasına rağmen. ana muhalefet partisi genel başkan yardımcısı için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu; “Casusluk ve casusluk işlerine bulaştı, ses kayıtları bende, dinledik” diyor. A… İçişleri Bakanı böyle bir açıklama yapamaz, bu görevini kötüye kullanmaktır. İçişleri Bakanı’nın elinde bu tür bilgi, belge, kaset varsa asli görevi bunları savcılığa teslim etmek ve hakkında yasal işlem başlatmaktır.

KORKUNÇ VE ONURSUZ BİR YAKLAŞIMDIR: Kesinlikle… Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Varsa, göreviniz onu derhal savcılığa götürmek. CHP’li; Tarihinde hiçbir ülkeden emir almış bir siyasi parti değildir. ABD lideri CHP döneminde bir Cumhurbaşkanına ‘aptal olma’ diye hitap edemez. Kıbrıs’ta mücadeleyi başlatan CHP’nin Genel Başkanı Bülent Ecevit’tir. Amerikan ambargosuna karşı mücadeleyi başlatan odur. Katarlılara hibe edilen tank palet fabrikasını Amerikan ambargosuna karşı kuran odur. Amerikan emperyalizmine elinin tersiyle; ‘Gölge atma, öteki ihsan istemez’ diyen CHP lideridir. Bugün CHP Önderi, tam da böyle ortamlarda; egemen güç ne olursa olsun, onlara; ‘Türkiye tam bağımsız bir ülke, Türkiye’ye yaptırımlarla bir yol haritası gösteremezsiniz, karar verecek olan Türkiye Cumhuriyeti’dir’ dedi. Ünal Çeviköz’den bahsediyorum. Böyle bir suçlama, görevinizin kötüye kullanılmasıdır. Faik Öztrak’ın bunu açıkladığı gün bahsettiği gibi; Bu onursuzca ve onursuzca bir yaklaşımdır. İçişleri Bakanı görevini kötüye kullanıyor. Vermediği bir durumu varmış gibi savcılığa ifşa ediyor. Kesinlikle ve zorunlu olarak böyle bir şey söz konusu değildir. Olmadığı gibi kendisi gelmiş gibi televizyon kanallarında konuşmaya devam ediyor. Sayın Çeviköz konu ile ilgili adli süreci başlatmıştır.

SEÇİMLERİ PROVOKASYONA ÇALIŞIYORSUNUZ, SABİTLEMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ: (Bakan Soylu’nun 14 Mayıs seçimleriyle ilgili ‘siyasi darbe girişimi’ sözleri) Önce orada dedi ki ’15 Temmuz fiili darbe girişimi başarısız olunca 14 Mayıs siyasi darbe girişimini gerçekleştirmek istiyorlar.’ Bu kelimenin sahibi kim? Biden 2019’da demokratların adayı bile olmayan bir siyasetçi. Şu anda ABD Başkanı. O zaman Trump’tı. Trump kimdir? Trump, Tayyip Erdoğan için ‘Onu ben yönetiyorum’ dedi. ‘En iyi yönetebilecek kişi benim’ diyen oydu. Yani hem Recep Tayyip Erdoğan hem de bizzat Trump, hükümetlerinin Trump ile birlikte yürüdüğünü ifade etti. Oraya nereye gidiyoruz? Muhalefet demokratik yollarla seçime gitmeli” diyor. Bundan CHP ile nasıl bir bağ kurmuş olabilir? O zamanlar herhangi bir siyasi makamı olmayan bir insandı. 7 ay sonra gündeme getirdin. Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk tepkiyi kim verdi: Kemal Kılıçdaroğlu. Ne dedi? “Türkiye tam bağımsız bir ülkedir. Hiçbir ülkenin, hiçbir egemen gücün Türkiye’ye yaptırım uygulama yetkisi ve hukuku yoktur.’ Neden 7 ay bekledin? Şimdi de Küme Başkan Yardımcısı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’na soruyorum: Neden 4 yıldır bunu dile getirmiyorsunuz? Seçime bir hafta kala ‘Bu bir siyasi darbe girişimidir’ diyorsunuz. Sunucu soruyor: Peki bu seçimler bir darbe mi? Hayır, öyle demek istemedim, diyor. Ne demek istedin? Açık. Bu seçimlere gölge düşürmeye çalışıyorsunuz, bu seçimleri kışkırtmaya çalışıyorsunuz, sabote etmeye çalışıyorsunuz. 10 gün bekleyin daha ne çıkacak; diyor.

DÜNYANIN EN BÜYÜK İŞLEMCİ GÜCÜ İLE UYGULAMAYA KATILIYORUZ: Tıpkı Ünal Çeviköz olayında olduğu gibi. DeepFake etkinliği ile ayağa kalkarsınız; Bizim yapmadığımız konuşmaları gerçekten konuşuyormuşsunuz gibi teknoloji ile görüntüler hazırlayarak seçim sonuçlarını kışkırtmaya hazırlanıyorsanız, size söylüyorum: CHP seçim güvenliği ile ilgili her türlü önlemi almıştır. Dünyanın en büyük işlem gücüne sahip uygulaması ile anlaştık. DeepFake teknolojisi ile hazırlanan her görsele ait raporu 30 dakika içerisinde getirecektir. Provokasyon aracı olarak hangi uygulamayı indirirseniz indirin; Bunu hemen milletimize anlatacağız.

KANDİL İLE GÖRÜŞÜYORUZ TAYYİP ERDOĞAN: PKK bir terör örgütüdür. PKK ile masaya oturmadık. Kandil ve Abdullah Öcalan ile görüşen onlardır. Osman Öcalan kırmızı bültenle aranırken TRT ekranlarına çıkarıp oy isteyenler onlar. Habur sınır kapısını açanlar ve dünyada ilk kez bir devlet, teröristlere silahlarını sallayarak ülkelerine girmelerini söyleyenlerdir. Valilere ‘PKK’lı teröristlere dokunmayın, istediklerini yapsınlar’ diyenler onlardır. Kurdukları bubi tuzaklarıyla çocuklarımızın ölümüne sebep olanlardır. CHP’ye böyle şeyler yakıştıramazlar. Bizimle yüz yüze gelmelerine izin verin. TBMM’de her sorunu çözebiliriz diyen Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Kandil ile görüşüyoruz diyen Tayyip Erdoğan’dır. Abdullah Öcalan ile görüşüyoruz diyen Tayyip Erdoğan’dır, görüşmeye izin veriyorum. Terör örgütü YPG’nin liderini kırmızı halıyla karşılayan Tayyip Erdoğan oldu.

GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİREREK MÜCADELE ETMELİYİZ: Hem Muharrem İnce hem de Sinan Ogan. Demokratik bir seçim ve adaylar var. Büyük saygımız var. Seçimlerde farklı sesler çıkacaktır. Yarışacaklar ve fikirlerini beyan edecekler. Ancak bu seçim, bireylerin ve ideolojilerin yarıştığı bir seçim değildir. Bu seçim sistemlerin yarıştığı bir seçimdir. Biz Türkiye’de tek adam tarafından yönetildik ve Cumhur İttifakı dedik; Bakanlarını milletin değil, tek kişinin seçtiği bir sistem mi talep ediyoruz? Yoksa özgürlükten, demokrasiden, laiklikten, hukuktan, adaletten yana bir parlamenter sistem mi talep ediyoruz? Başkanlık sistemi; yoksulluk, açlık, sefalet mi getirdi? Yoksa bu sistem bir avuç insanı zengin mi etti? Buna bakmalısın. Muharrem İnce ve Sinan Oğan’a… Kesinlikle sizinle yarışmıyoruz. Aslında bizim için söyledikleriniz farklı değil. Bu sistem doğru bir sistem değildir. O halde bu sisteme karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Güçlerimizi birleştirmeli ve savaşmalıyız. Kimin kaç oy aldığı bizi ilgilendirmez. Her türlü görüşü temsil eden siyasi partilerin seçimlerde temsil edilmesinden yanayız. Bunun en iyisi olduğunu söylemiyoruz. CHP’nin bakış açısıyla başkalarıyla rekabet etmiyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile bu ülkede yaşayan insanların temsil hakkı elinden alınmıştır. Demokratik seçimlerin yapılabileceği bir parlamenter sistemi birlikte kuralım diyoruz. Milletin her sesinin Meclis’te yankı bulmasını istiyoruz.”

Kaynak: ANKA / Günümüz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu